KAPANAN BAZI KAPILAR

24 Mayıs 2016 Salı

"Mutsuz olursan çık gel"
...

Mutsuz olduğunuzda çıkıp gideceğiniz kapılar vardır. 
Bu konforu gönlünüze sağlayan sevdiklerinizi bir gün acı ile anımsayacağınızı tasavvur edemezsiniz. İnsan düşünebildikleri ile insan olduğu kadar, düşünemedikleri ile de insandır. 
İnsan ağlayabildiği kadar insandır ama ağlayamadıklarıyla da insandır. Gösterebildiği duygulardan ziyade gösteremedikleri kadar insandır. Belki de tam tersi, emin olamıyorum.

Dünya hep bir emin olamama hali değil midir? 
Öyledir elbette. Bundandır bunca düşünce, bunca duygu, bunca şiir, bunca şarkı, bunca hikaye... 
İnsan kimi zaman sevdiğinden, kimi zaman sevildiğinden, kimi zaman özlendiğinden veya özlediğinden, kimi zaman kendinden bile emin olamıyor.
Hayat üzülmek için de mutlu olmak için de çok kısa. Gergin bir lastik gibi, her an lastiğin ucunu biri bırakacakmış gibi. 
Gibi de gibi.. 

Bundan üç yıl önce dedem televizyon izlerken dizine başımı koydum, haberi olmadan birkaç damla gözyaşı döktüm. Ve bence anladı ama anlamamazlığa verdi. Çünkü yıllar boyu birşeyden anlamayan adam yerine konmaya fazlaca alışmıştı. Alıştırılmıştı. 
Dizine koyulan bir başa alışkın olmadığı o kadar belliydi ki. Ne yapacağını bilemeyen insanın çaresizliği vardı kokusunda. Ne elini omzuma koyabildi ne de kalkıp gidebildi. Öylece ben kalkana kadar bekledi. Belki ben oradan sonsuza kadar kalkmasam, kendi de kalkmayacaktı. Bana bunu hissettirebilmesi bile muazzam değil mi? Benim açımdan fazlasıyla muazzam.. 

Sevgi görmemiş ve göstermemiş olan dedemden öğrendim ben sıkı sıkı sarılmayı, kal demenin önemini, merhamet etmeyi, sevmeyi ve sanırım birçok şeyi daha. 
Yatağında hiç konuşmadan ve hareket etmeden yatan bir hasta ne öğretebilirdi ki insana? Çok şey öğretirmiş işte. 
Hayatı öğretirmiş.
Vicdanı öğretirmiş. 
Merhameti öğretirmiş. 

...

25 Nisan 2016... İnsanın 'dede' diye seslendiğinde 'hııı?' diyecek kimsenin olmaması çok ama çok acıymış. Emin olun hayal bile edemeyeceğiniz kadar üzüyor insanı. 
İnsanın hayatta atasının kalmaması yürek burkuyormuş. Burkulmuş bir yürek ile bakıyormuş insan tüm yaşlılara sonra. Bunu da öğretti dedem giderken.

Soğumuş ellerinden öpüyor, Allah'tan rahmet diliyorum sana dedoli!

...